İzmir ve İstanbul'daki kıyı bölgeleri, deniz seviyesinin yükselmesi ve zemin çökmeleri nedeniyle ciddi bir tehlike altında. İzmir'de her yıl 1.5 santimetre çöken zemin, deniz seviyesindeki yükselme ile birleşince, özellikle Kordon ve sahil şeridi gibi bölgelerin yakın gelecekte sular altında kalma riski doğuyor. Bu durumu vurgulayan Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, "İzmir'in en büyük sorunu çökme" diyerek, 50-60 yıl içinde deniz suyunun Basmane'ye kadar ulaşabileceğini belirtti.
İstanbul'daki Tehlike ve Küresel Etkiler
İstanbul için yapılan araştırmalar da durumu ciddi şekilde ortaya koyuyor. Küresel Denge Derneği'nin raporunda, 2050'de deniz seviyesinin 50 santimetre, 2100'de ise 1 metre yükselmesi bekleniyor. Bu, İstanbul'daki 6 milyondan fazla insanı etkileyebilir. Özellikle tarihi yapılar olan Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı ve Ortaköy Camii gibi eserler, deniz seviyesindeki yükselmelerden zarar görebilir. Ayrıca, Maltepe ve Fatih ilçelerinin toplam yüzölçümüne denk gelen bir alanın sular altında kalması öngörülüyor.
İzmir'deki Tatil Beldeleri ve Ekosistem Tehdit Altında
İzmir'de ise sadece Kordon ve Körfez değil, Alaçatı ve Sığacık gibi tatil beldeleri ile Gediz Deltası Kuş Cenneti de tehdit altında. Raporda, deniz suyunun yer altı suyuna karışması ve atık su arıtma tesislerinde yaşanacak problemler, çevresel risklerin daha da büyümesine yol açabilir. İzmir'deki atık su arıtma tesislerinin dörtte birinin sorun yaşayacağı öngörülüyor.
Küresel Buzulların Erimesi ve Türkiye'nin Riskleri
Dünya genelindeki buzul erimesi de deniz seviyesindeki yükselmenin sebeplerinden biri. 2070'te birçok buzulun yok olma riskiyle karşı karşıya olacağı belirtiliyor. Türkiye, buzul erimesinin etkilerini hissetmeye başlayacak. Özellikle İstanbul'un kıyı bölgeleri bu değişimden daha fazla etkilenebilir. Bu süreçte Türkiye'nin denizle çevrili yapısı, özellikle kıyı kentlerini büyük risk altına sokuyor.