Gülseren Türker: 40 Yıldır Besicilikle Ailesini Geçindiriyor

Gülseren Türker’in Besicilik Hikayesi

Ordu'nun Soğanözü Obası'nda yaşayan 58 yaşındaki Gülseren Türker, 40 yıldır besicilik yaparak ailesinin geçimini sağlıyor. Hayvancılık işine olan sevgisini dile getiren Türker, 'Bu işte sevdiğim taraf ele ihtiyacın olmuyor, paranı kazanabiliyorsun, kimseye ihtiyacın olmuyor' diyor.

Obada Geçen Zaman ve Zorluklar

Çambaşı Yaylası'nda 1984 yılında evlenen Türker, o zamandan beri eşine hayvanların bakımı konusunda yardımcı oluyordu. Eşinin vefatından sonra, hayvanları ve tüm işleri iki oğlu ile birlikte yürütmeye devam ediyor. Havanın soğumasıyla birlikte obadan dönüş hazırlıkları yapıyorlar.

Türker, 'Mayısın 15'inde obaya çıkıyoruz. Hava durumuna göre ekim sonunda evlerimize dönüyoruz' diyerek hayvanların bakım sürecini detaylandırdı. Büyük oğlu hayvanların satışından sorumlu, küçük oğlu ise bakımda annesine yardımcı oluyor.

Hayvancılığın Getirdiği Avantajlar

Gülseren Türker, çocuklarının da bu süreçte oyun oynamaya bile vakit bulmadan büyüdüklerini ifade ediyor. 'Hayvancılık sayesinde bir şeylere sahip olabildik. Ele ihtiyacımız olmuyor' diyerek bu işin getirdiği kazanç ve bağımsızlık hissini vurguluyor.

Her sabah saat 05.00'te kalkarak gündelik işlerine başlayan Türker, sabah çayını içtikten sonra hayvanlarının yanına gidiyor. Hayvanların sağılması, beslenmesi ve ahır temizliği gibi konularda büyük bir özveriyle çalışarak evlerinin ihtiyaçlarını karşılıyor.

Ordu'da 58 yaşındaki Gülseren Türker, 40 yıldır Çambaşı Yaylası'na bağlı Soğanözü Obası'nda besicilik yaparak ailesinin geçimini temin ediyor. Yılın 6 ayını 2 bin rakımın üzerindeki obada geçiren Türker, üç yıl önce eşinin vefatının ardından iki oğlunun da desteğiyle işleri yürütmeye devam etti.

Ordu'da 58 yaşındaki Gülseren Türker, 40 yıldır Çambaşı Yaylası'na bağlı Soğanözü Obası'nda besicilik yaparak ailesinin geçimini temin ediyor. Yılın 6 ayını 2 bin rakımın üzerindeki obada geçiren Türker, üç yıl önce eşinin vefatının ardından iki oğlunun da desteğiyle işleri yürütmeye devam etti.

Ordu'da 58 yaşındaki Gülseren Türker, 40 yıldır Çambaşı Yaylası'na bağlı Soğanözü Obası'nda besicilik yaparak ailesinin geçimini temin ediyor. Yılın 6 ayını 2 bin rakımın üzerindeki obada geçiren Türker, üç yıl önce eşinin vefatının ardından iki oğlunun da desteğiyle işleri yürütmeye devam etti.

Ordu'da 58 yaşındaki Gülseren Türker, 40 yıldır Çambaşı Yaylası'na bağlı Soğanözü Obası'nda besicilik yaparak ailesinin geçimini temin ediyor. Yılın 6 ayını 2 bin rakımın üzerindeki obada geçiren Türker, üç yıl önce eşinin vefatının ardından iki oğlunun da desteğiyle işleri yürütmeye devam etti.

Ordu'da 58 yaşındaki Gülseren Türker, 40 yıldır Çambaşı Yaylası'na bağlı Soğanözü Obası'nda besicilik yaparak ailesinin geçimini temin ediyor. Yılın 6 ayını 2 bin rakımın üzerindeki obada geçiren Türker, üç yıl önce eşinin vefatının ardından iki oğlunun da desteğiyle işleri yürütmeye devam etti.

Ordu'da 58 yaşındaki Gülseren Türker, 40 yıldır Çambaşı Yaylası'na bağlı Soğanözü Obası'nda besicilik yaparak ailesinin geçimini temin ediyor. Yılın 6 ayını 2 bin rakımın üzerindeki obada geçiren Türker, üç yıl önce eşinin vefatının ardından iki oğlunun da desteğiyle işleri yürütmeye devam etti.

Ordu'da 58 yaşındaki Gülseren Türker, 40 yıldır Çambaşı Yaylası'na bağlı Soğanözü Obası'nda besicilik yaparak ailesinin geçimini temin ediyor. Yılın 6 ayını 2 bin rakımın üzerindeki obada geçiren Türker, üç yıl önce eşinin vefatının ardından iki oğlunun da desteğiyle işleri yürütmeye devam etti.

Ordu'da 58 yaşındaki Gülseren Türker, 40 yıldır Çambaşı Yaylası'na bağlı Soğanözü Obası'nda besicilik yaparak ailesinin geçimini temin ediyor. Yılın 6 ayını 2 bin rakımın üzerindeki obada geçiren Türker, üç yıl önce eşinin vefatının ardından iki oğlunun da desteğiyle işleri yürütmeye devam etti.

Ordu'da 58 yaşındaki Gülseren Türker, 40 yıldır Çambaşı Yaylası'na bağlı Soğanözü Obası'nda besicilik yaparak ailesinin geçimini temin ediyor. Yılın 6 ayını 2 bin rakımın üzerindeki obada geçiren Türker, üç yıl önce eşinin vefatının ardından iki oğlunun da desteğiyle işleri yürütmeye devam etti.